Dedetepe Çocuk Kampı 3 - 10-16 Ağustos 2014

Şöyle bir tatil hayal edin..

Her sabah 06:45’te kalkıyorsunuz, zira çocuklarınız 07:00’de kendilerine verilen görevleri yerine getirmek için saat kurmanızı istiyorlar
Kahvaltıdan sonra 40 dereceye yaklaşan sıcaklıkta yürüyüşe çıkıyorsunuz, bu arada derelerden geçiyorsunuz (evet içinden, ve evet yürüyerek). 

Vardığınız yerde 18 derece civarında sularda yüzüyorsunuz, evet çocuklarınız da yüzüyor, dişleri takırdayarak
Öğlen yemeği sonrası dinlenme ya da öğlen uykusu diye birşey yok, önce bulaşıklarınızı yıkayacaksınız, sonra dooğru aktivitelere, boya, resim yapılacak.. Evet, çocuğunuz ile birlikte.
Gazete, TV, bilgisayar, tablet? Onlar ne?
Şezlong, deniz, güneşlenmek, sessizlik? Klima?
Kırmızı ya da beyaz et yok, rafine tuz yok, şeker ya da şeker ile üretilmiş gıdalar, gazlı içecekler hiç yok
Bu arada muhtemelen birkaç kez arı ya da herhangi bir böcek sokacak, büyük ihtimalle ikisi birden
Dedetepe Ekolojik Yaşam Çiftliği’nde, Kampa Gidelim Mi Baba ile birlikte çocuk kampındasınız!

Bol yıldızlı otelleri, bol animasyonlu tatil köylerini hiç sevemedik biz, hep ufağı, doğal kalabileni aradık. Fransız aşçının menüsünde ya da cennet koyları kapatan tesislerin beton teraslarının rahat koltuklarında yudumlanan içkide değil, ağaçtan kendi kopardığımız şeftalide, balıkçı kayığından sallanan oltada bulduk huzuru. Belki bu nedenle bir haftanın sonunda arabada gözyaşı döktü kızlarım, boğazım düğümlendi benim şöför koltuğunda. Benzer tercihleriniz varsa bu kamp size göre.. Benzer tercihleriniz yoksa, emin olun, bu kamp kesinlikle size göre!

Şöyle ki;

Sabah 07:00’de çocuklarınız büyük bir istekle üstlendikleri görevlerinin başındayken siz yoga yapıyor olabileceksiniz. Harika bir yoga eğitmeni olabilecek mesela katılımcılardan biri, huzur saçacak her dokunduğuna, güne hiç bu kadar dinç başlamadığınızı fark edeceksiniz. Horoz sesi ile uyanmak, cırcırböceği sesi ile hamakta uyuyakalmak masallarda kalmayacak. Kahvaltıda size göz kırpacak zeytinler, taptaze domates ve biberler, köy peyniri ve gerçek ekmek.. Yanıbaşınızdan koparıvereceksiniz iki adaçayı ya da melisa yaprağı, atacaksınız sıcak suyunuza.. Kayaların tepesinden buzz gibi nehir sularına atlamak, şelalelerin altına yüzmek size çok iyi gelecek. Dönüp bakacaksınız arkanıza, kendi çocukluğunuz da iki kulaç arkanızda.. Sebzenin en tazesini, meyvenin en gerçeğini yiyeceksiniz, canınız et falan da istemeyecek.. Geceleri ateş başında sohbetin en keyiflisini bulacaksınız, bu kadar ‘güzel ruh’u tanımak sizi çok mutlu edecek, çok şey öğrenecek, çok şey paylaşacaksınız. Başka bir katılımcı tutup elinizden “haydi sirtaki öğreteyim size” deyiverecek, omuz omuza zıplarken bulacaksınız kendinizi. Yatmadan önce hep birlikte tüm ışıkları kapatıp çocuklarınız ile el ele yüzlerce yıldızı seyredeceksiniz. Hafif bir rüzgar yalayacak yüzünüzü, kayan yıldızların heyecanı aynı anda pırpır edecek yüreklerinizi Her çocuğun 25 ebeveyni, her ebeveynin 15 çocuğu olacak. Ve o çocuklar aslında size neredeyse hiç ihtiyaç duymayacak. 8,5 yaşındaki kızınızı çiftliğin içinde bir türlü bulamadığınız, sonunda aramaktan da vaz geçtiğiniz zamanlar olacak. O da zaten sizi aramayacak.. Baştan aşağıya boyaya ya da çamura bulanan çocuğunuzun yüzündeki ışıltı büyüleyecek sizi. Akşam masal saati bittikten sonra ateşi yine çocuklar yakacak, patlatılan mısırları avuçlayacak bir sürü çift minik el, kahkahalarla. Canları isterse kafa lambaları ile ormanda gece yürüyüşüne çıkacaklar, ya da sabah uyanır uyanmaz nehire atlayacaklar, zaman ne sizi ne de çocuklarınızı kısıtlayacak, birşeylere yetişmeyeceksiniz. Düşecekler, böcekler sokacak, ama şikayet etmeyecekler.. Hatta “biz buraya bunun için gelmedik mi?” diyerek gözlerinizi yaşartabilecekler Çocuğunuz kucağında yavru kedi severken, kocaman bir köpek gelip dizlerine koyacak başını. Hayatta hep kavga ve kovalama olmadığını öğrenecekler, oracıkta. Doğa ile barışacak, neler sunabileceğini hatırlayacak, şükredecek ve değer bileceksiniz, Birlikte üreteceksiniz, kendi yaptığınız ekşi mayalı tam buğday ekmeğinin ya da lor peynirinin tadı şaşırtacak sizi. Daha doğru bir yaşam tarzına, daha doğru beslenmeye kafa yoracaksınız, Kendi sınırlarınızı zorlayacak, konfor çemberinizden çıkacak, kendinizi daha iyi tanıyacaksınız, Tanıdığınıza emin olduğunuz çocuğunuzu aslında daha iyi tanıyabileceğinizi fark edeceksiniz, Kendi ebeveynliğinize kocaman bir aynada bakabileceksiniz. Orada olmalısınız..

Çağla Bozer - http://asliveselin.com/orada-olmalisiniz/

{phocagallery view=category|categoryid=60|limitstart=0|limitcount=0}

 

Yorum Ekle