Sıradışı sporlarla ilgilenenler çok iyi bilirler, spora ilk başladığınız yıllar inanılmaz zordur. Sırtınızda 30 kilo çanta yürürken ihtiyacınız olan bir tişörtü çantadan çıkarmak için tüm çantanın boşaltıldığı yıllardır bunlar. Kimisi bu dönemi hızlı geçer kimisi de seneler sonra bile terli tişörtü ile mola vermeye devam eder. Hazırlık ve organizasyon çok önemlidir.
Kampcılık konusunda kendinizi geliştirmek istiyorsanız çocuğunuz olmadan önce bu konuda bir kaç tecrübe edinmenizde fayda vardır ama yapamadıysanız da sorun yok, sorunsuzca uyum sağlayabilirsiniz.
Yıllar önce kamp yapmaya başladığımızda, çadır içinde yaşayıp kampcılık sporunu zaten bu işin içinde olmayanlara ve yakınlarımıza anlatmakta zorluk çekiyorduk. Toplumun genelinde alışıla gelen bir çadırcılık alışkanlığı var ama bunu sportif bir aktivite olarak yapmak pek yaygın değil ve bilinmiyor.
Seneler içinde bu konuda çalışma yapan bir çok kulübün etkinlikleri ile kavram değişti ve yerine oturdu. Çocuğumuz olduktan sonra normal aktivitelere katılımımız azaldı doğal olarak. Böylelikle kamp konusunun bir başka sorunlu olan bölgesini görmüş olduk. Çocuklarla kamp yapmak pek yaygın değil.
Daha önce yağmur sebebi ile iptal ettiğimiz Soğucak yaylası kampının 2. Planlamasında başarılı olduk. 16 büyük 11 Çocuk ile kampımızı gerçekleştirdik. Yine hiç tanışmadığımız bir çok kişi vardı.
Hamileliğimin ilk zamanları yaza ve yoğun iş dönemine geldiğinden sadece 3 günlük mide bulantılı bir Bozcaada dinlencesinden bu yana 1,5 senedir gerçekten rahat bir tatil yapmamıştım..yaz başı yaptığımız Gelibolu tatili ise Erin ile ilk tatil olması dolayısı ile biraz gergin geçmişti.. Alpay bana “hadi kamplı bir Bozcaada yapalım bu sene de bizi bekler ada ” dediğinde Erin ile nasıl olabileceğini hiç hayal edememiş ama yine de ” hadi o zaman olmadı Gelibolu’ya döneriz” dedim.. Gelibolu’ya dönmedik.. sadece dönüşte tıpkı eskisi gibi 1 gün ziyarete gittik..herşey sandığımızdan kolay ve keyifli geçti.