Dünyanın hemen her yerinde karşınıza çıkan bu çiçek hep aynı isimle anılır unutma beni çiçeği. Efsaneye göre atıyla gezinen bir şövalye dereye düşer , nişanlısı kurtarmaya gelir ama nafile. Nişanlısına unutma beni diye seslenir ve dere kenarı unutma beni çiçekleriyle kaplıdır. Bu yüzden neredeyse tüm dillerde bu isimle anılır.
Hodangiller ailesindendir, Otsu ve tek yıllık bitkidir. Nisan ayında öbekler halinde kırlarda açar ve ilkbaharın geldiğini müjdeler. Yaprakları basit, düz kenarlı ve almaşlıdır. Çiçekleri 1 cmden küçük genellikle mavi veya beyaz,pembe olur. Çiçekler 5 petalli 5 sepalli ve bileşiktir. Park ve bahçelerde süs bitkidi olarak kullanılır. Kendi kendini eken bitkilerdendir , tohumlarını karıncalar, kuşlar her yere taşır hatta çevreyi işgal edebilir ama güzelliği nedeniyle bu kusurunu görmezden gelebiliriz. Bazı gece kelebeği larvaları sadece unutma beni bitkisi ile beslenir.
{/galeri}
Dünyanın her yerinde karşınıza çıkabilir. Türkiye hemen her yerde görülür. Şehir kirliliğine dayanıklı bir bitkidir, o yüzden kaldırım aralıklarında bile karşılaşabilirsiniz.
Yaban arısı örümceği iri görünüşüne rağmen zararsız bir örümcektir. Büyüklüğü 3 cm bulabilir. Kocaman karnı üzerinde sarı, dore, beyaz ve siyah çizgililer görülür. Göğüs kısmı grimsi beyazdır. Sekiz bacağı vardır ve bacakları kancalarla ve tüyle kaplı sarı çizgilidir.
Bazı yörelerde kuş eriği de denir. Minik yapraklı ve boyu 1 ile 3 metre arası değisen bir çalımsı ağaçcıktır. Kışın yaprak döker. Dallarının üzerinde dikenleri vardır. Çiçekleri beş taç yapraklı ve beyazdır. Yaprakları basit, yumurtamsı veya eliptik, kenarı testere dişlidir.
Kara yemiş Gülgillerden bir ağaçtır. Taflan, Karamış, Kattak, Laz Üzümü, Laz-Gürcü Kirazı, Tçko, Tanal isimleriyle de bilinir. Rize, Trabzon, Giresun, Sinop, Zonguldak, Kastamonu, Bartın, Bolu, İzmit, Adapazarı, İstanbul, Bursa ve Osmaniye’de orman veya orman kıyılarında doğal olarak rastlanır. Çabuk büyüdüğü için çit bitkisi olarak park ve bahçelerde kullanılır. Yayılmacı bir ağaçtır, yemişleri kuşlar tarafından taşınarak çoğalır. Herdaim yeşil kaldığından kuşların yuva yapmayı sevdiği ağaçlardandır.
Düğünçiçeğigillerdedir. Basur otu, yağlıboya çiçeği, buğdaycık diye anılabilir. Adana, Gaziantep, İstanbul, Yalova, Zonguldak, Amasya, Ankara, Antalya, Bursa, Çanakkale, İzmir, Malatya, Muğla da bulunur.
Lahanagiller ailesinden bu minik ot bulabildiği her yerde çoğalır. Bahçeler, mıcır üstü, duvar aralıkları tarlalar, bağlar ve özellikle yeni havalandırılmış toprak.Türkiye de özellikle Gaziantep, İstanbul, Çankırı, Amasya, Anakara, Antalya, Erzurum, İzmir, Muğla, Tekirdağ, Tokat civarında görülür.
Turnagagasıgillerden Dağ ıtırı her yerde karşımıza çıkabilir. Nemli toprak ve gölge sever ama duvar aralıklarında, ormanlarda ve dağlarda karşılaşabiliriz. İlkbaharda açmaya başlar sonbahara kadar rastlanır.Yaprakları yeşil ve elsir, ihtiyarladıkça kırmızılaşır. Çiçekleri pembe , beş taç yapraktan oluşur.
Bu masallara, çizgi filmlere, efsanelere konu olmuş, cadıların çok sevdiği en fotojenik mantarı herkes bilir. Adı latince Amanita muscaria, Türkçe sinek, gelin mantarı. İsmi üzerine konan sinekleri öldürdüğünden verilmiştir. Bugün bir çok yerde halen mantarlar sütte bekletilerek sinek öldürücü olarak kullanılmaktadır. Asitli toprakları seven bu mantarı özellikle huş ağacı ve kozalaklı ağaçların düşmüş yapraklarının altında bulabilirsiniz.
Bitkiler bizim en iyi dostumuz onlarla ortak havayı soluyoruz ortak suyu ve toprağı kullanıyoruz atalarımız ortak ve onlarsız bir hayat mümküm değil. Ancak herşey gibi onlarında karanlık tarafı mevcut. Bu ölümcül zehirliler serisini bu karanlık yöne dikkat çekmek için hazırlamaya karar verdim. Bitkilerden korkmak ne kadar gereksiz ise de tedbirli olmak bu keşif serüveninde o kadar da önemli. Kural olarak yutmadığınız sürece zehirlenmezsiniz.