Kamp alanımızı seçtik ve mahallelerimizi kurduk. Küçük bir kamp yeri seçimi ve çadır kurulumu konusunda bilgi paylaştık. Sonrasında çocuklar yol yorgunluklarını atmış, büyükler de hazırlıklarını tamamlamışlardı. Yürüyüş rotamızı seçip başladık yürümeye. Yaylacıları kurduğu başka bir yerleşke daha keşfettik. Tamamen ağaçtan evler birbirine yakın. Eğimli arazide kurulabilen heryere sebze bahçeleri kurulmuş. Hepsinde üründen bahçe görünmüyor. Sarmısak, biber, domates, ısırganlar..
İnsan isteyince küçücük yerde neler yapabiliyor.
O gün GPS ‘in söylediği 9 km yürümüşüz. Çoluk çocuk 9 km. Yürürken bana az geldi ama sonrasında bacaklarımız sızladı.
Kamp vardığımızda hemen soluklanıp ateşçileri ve oduncuları belirledik. Geriye kalanlar yemek hazırlıklarına girişti. Çocuların arasında balta ve testere kullanımına büyük ilgi olunca aletleri onlardan kaçırmak yerine gözleyerek kullanmalarına izin verdik. Ne kadar merak ettikleri konularmış. Sıra bir türlü bitmek bilmedi.
Akşam yemeği sonrası gene beklenen saatte ateş başı biz büyüklere kalmıştı. Buraları benim anlatmam tepki çekecektir. Çadırında uyuya kalan biri olarak ateş başı aktivitelerinin bir çoğunu kaçırmıştım. Ama anlatılan bir efsane gece olmuş. Ben sonra 11:00 gibi uyanınca ateşin son keyfini kaçırmamak için kalktım.
Sabaha kadar sanki bir piyano tuşlarına basar gibi yağmur damlaları çadırın üstünde müzik ziyafeti verdi bize. Sabah anladığım kadarıyla bu herkesin çok hoşuma gitmiş.
Sabah güneşi bizi biraz zorda olsa karşıladı. Günün aktivitesi yayla köylülerine gidip alışveriş yapmak. Ama sanırım bir önceki gün 9 km yürüyen yorgunlar pek sıcak değil yürüyüşe. Ama kuzuları duyan kalktı yürüyüşe katıldı. Yine tüm kamp 2 km yürüyüp köylülere misafir olduk. Alışverişlerimizi yaptık. Tava ekmeği, yoğurt, peynir, tereyağ aldık. Kuzuları buzağıları sevdik. Sonrasında da yol kenarında akan dere içine girdik. Bizim dere yürüyüşlerimiz olacak zaman içinde bu çok az su olan derede yürüyüş kolay olsada ilk kez deneyimleyen çocuklar için çok eğlenceli oldu. Erin 2 km boyunca dereden çıkmadı.
Sonrası gene üzgün toparlanma ve dönüş. Keşke daha uzun kalsak diyen çocuk suratları. Merak etme gene geleceğiz diyen anne babalar.
Başka bir kamp görüşmek üzere
Alpay Oğuş
10.07.2013
{phocagallery view=category|categoryid=32|limitstart=0|limitcount=0}