Perşembe yaylaya vardığımızda gördükki yaylalar her yıl daha kötüye gidiyor. Anlamsız büyük binalar yapılıyor. Orantısız büyüklükler, farklı yapı tarzları. Üzücü.
Heryıl kamp attığımız yere bu sene sığmadık. İki ayrı mahalle kurduk. Dolayısı ile iki farklı ateş. Ateş yerlerinden birini yeni açmak zorunda kaldık. Ama işimiz bitince tüm ateşi temizleyip üzerine taze toprak ve bitki örtüsü ile örterek eski haline bizzat ben kendim getirdim. Birazda yağmur yardımı işi halledecektir. Diğer ateşimiz zaten olağan yerindeydi. Arabalarımızla hiç çimleri ezmedik. Hep yürüyerek taşıdık malzemelerimizi.
2 gün hava mükemmeldi. Cumartesi sabah ta güneşli bir hava ya uyandık ama akşamına kara bulutlar geldi.
Günlük akışı buraya yazmak pek mümkün değil. Bizim akışımız çocuklar tarafından belirleniyor. İlgileri, tempoları. Günün programını buna göre anlık oluşturuyoruz.
Fakat anlatmadan edemeyeceğim. Turanlı yaylasına geçişi tamamladıktan sonra orada uzun süre mola verdik. Göletin ortasında bir köprü oluşturmuşlar. Fakat yarısı suyun altında. Çocuklar soyundu ve çocuk adasına geçiş yaptılar.
Burada saatlerce oynarlarken bizlerde dinlenebildik.
Muhteşem bir 4 gün geçirdik.
Alpay Oğuş