19-20-21 Mayıs 2017 Çiğdem Yaylası Çocuk Kampı

Yine çılgın bir deney ile başbaşayız. İstanbul’da fırtına kopuyor. Yağmurdan korkumuz almış başını yürümüş. Kimse kafasını dışarı bile çıkarmak istemiyor. Sebep. Yağmur yağıyor. Biz ne yapıyoruz. Bakalım diyoruz ne olacak. Çok zorlanırsak döneriz. Öylede yapıyoruz. Buluşma noktamız karışık. Hafif nemli is camlara ve yüzümüze vuruyor. Biz erik topluyoruz. Çocuklar Erik topluyor. Buluştuk. Kalabalığız ama %50 kendini evde tutmuş bilerek anlaşılan. Olsun bakalım nasıl bir hikaye olacak bizimkisi.

Kamp alanına vardık. Sis heryerde. Öyleki kamp alanımızı bulamayacağız neredeyse ve hafif çiseliyor. Herzamankinden farklı olarak önce ayakta bir atıştırma ve yürüyüşe başlıyoruz. Çok iyi bildiğimiz yollara gitmek zorundayız. Sis affetmez. Birbirimizden 10 m ayrılalım bulmak mümkün olmaz. Neyse ki yürüyüşün yarısında hava açılmaya başlıyor.

Kamp alanına döndüğümüzde siste umut verici bir azalma görüyoruz. Kamp ateşimizi bulduk yaşasın. Hemen kampı kuruyoruz. Hala yağış yok. Çadırlar tamam. Ateş tamam. Akşam yemeği tamam. Ama hava soğuk. Gece 5-6 derece olur gibi.

Önlemleri alıp hazırlanıyoruz. Üşüyenler sıcak beslenme. Tulum içini ısıtma taktikleri paylaşılıyor. En iyi ısı kaynağı çocuklar. ? sarılın gitsin.

Ateşte bir masal yazıyoruz hep beraber. Kutuplarda yaşayan ve hayal kuran 2 farenin maceraları...

Gece biraz üşüyoruz. Ama sabah gidip gelen bulutların arkasından güneş yüzünü gösteriyor.

Büyük yürüyüşümüz için şartlar güzel.Orman içinde 9 km lik yürüyüş. Yan yaylada öğlen yemeği ve dönüş.

Sabah kamptan ayrılanlar muhteşem bir havayı kaçırmış oldu. Yeni gelenlerle birlikte tek bulut olmadan yıldızlı bir gece.

Tamam sabah yağışa uyandık. Tek zorluk yağmurda toplanmak ve ıslak çadır. Onlarda kurudu dönünce 3-4 saat içinde.

Çoğu zaman yağmurdan kaçmak gerekmiyor. Onunla bir şekilde uyumu birliktelik becerilebiliyor. Evde kalma sen de Yağmura, sis’e çık

20.05.2017 

Yorum Ekle