Çocuklar yürüyüşe gittikten sonra bizlerde yetişkinlerle neler yapabiliriz bunu bulmaya çalışıyoruz. Katılımcılar çiftçilik işlerine çok meraklılar. Buğday kırmak ve elemek istiyorlar. Bu sebeple hemen iş dağılımı yaptık ve çocukların gelmesinden sonra kampı kurup ardından işlerimize giriştik. Bir gurup Buğdaya girişti, bir gurup domateslere kazık dikti. Kimiler tamir yaptı ya da mutfak için hasada yardım ettiler. Kalan mısırları hasad ettiler.
Haftasonu bilmediğiniz bir işte çalışırken ve bunu da isteyerek yapıyorsanız çok farklı bir dinlenme sizi bekliyor demektir. Çünkü zihin alışık olduğu işlemlerin dışına çıkınca alışık olduğu gibi aralar vermiyor. Dinlenmek için vermenizi istediği aralarda alışık olmadığınız ve ortamın size sunduğu seçenekler arasından seçiliyor. Buğday elerken telefonunuz 2 saat aklınıza gelmeyebilir.
Kamp ateşi ve güzel bir uyku. Ertesi günü biraz daha yavaş geçirmeye çaba sarfediyoruz. Bunun sebebi biraz sıkılmak ve içsel farkındalığa zaman ayırmak. Ben nerdeyim, ne yapıyorum, neden böyle hissediyorum.Ne duyuyor, neyin kokusunu alıyorum. Yine yavaş bir kahvaltı sonrası çocukların kuş yuvası yapmak istemesi ile kendimizi atölyemizde buluyoruz.
Atölyemizi görünce şaşıran çok oluyor. Öyle çok birşey yok. Testere, çivi, çekiç. Sonra kuş yuvası yapmak için malzeme soruyorlar. Hurdalığımıza gidiyorum. Birsürü şey var ama bildiğimiz anlamda fotoğraflardaki gibi bir kuş yuvası yapacak malzeme yok. Ne var. İşte doğru karışım bu. Ne yapmak istiyorum. Elimde ne var. O zaman muhteşem şeyler çıkıyor. Evet kimisi bu durumdan çok şikayetçi. Bırakıp gidiyor. Kimisi ise bir şaheser ortaya çıkarıyor. Bu konu ayrı bir post konusu.
Sağlıkla kalın.
Alpay Oğuş