Keçiler sabahtan düştü yola, biz peşlerinden onların ve pelitlerin izini takip ettik. Doğanın tadını çıkarırken, Gölpazarı havzasıyla ilgili bilgiler edindik. Toprak neydi, yaşam birliği ne demekti, doğanın ilişkilendirmeleri nasıldı, topraklarımızı, suyumuzu neden korumalıydık? Bu sorular eşliğinde şekillendi agroturizm etkinliğimiz.
Köylülerimizin ürettiği zehirsiz gıdalarla beslendik bu hafta sonu. Bol bol yürüdük gezdik, projelerimizi konuştuk. Sonbahar renklerinin tadını çıkardık. Gece ise kerpiç odalarımızdaki sobalarımızın odun kokusu eşlik etti bize.
Bir süre sonra yemek yiyebilmek için yürümeye başladık. Her şey o kadar lezzetliydi ki bir sonraki öğüne yer açmamış gerekiyordu. Zaten havanın ayaz soğuğu da yanımızdaydı. Hava üşüttükçe biz acıkıyorduk.
Almak istediğimiz ürünlerin bir kısmını kendimiz topladık. Mevsim neye izin veriyorsa yetişen şeyler kabulümüzdü. Ardından köylülerimizin ürettiği ürünlerle de çantalarımızı tamamladık.
Köylülerimizin yaşamına uyum sağladığımız, günlük rutinlerini paylaştığımız, onları dinlediğimiz, masallarımızı paylaştığımız, hikâyelerimizi anlattığımız harika bir hafta sonu geçirdik. Doğayla ve çiftçiyle şehir yaşamı yüzünden kopan bağlarımızı yeniden güçlendirdik…