Sömestr tatilinde bir şey yapalım istiyorduk. Ama kayak yapanlar insanlar değildik. Eh, euro desen malumunuz, Avrupa seyahatleri bir süreliğine rafta. Peki hem bizim, hem çocukların hoşuna gidecek ne bulabilirdik? Üstelik okulların son haftasıydı, bu saatten sonra bir şey ayarlayabilir miydik? Bu düşüncelerle Kampa Gidelim Mi Baba’nın sitesine tıkladığımda karşıma şahane bir Kars programı çıktı. Boğatepe köyünde kara boğulacağımız, çocuklar için bir dolu eğlence sunan nefis bir 6 gün! Köy evleri, donmuş Çıldır Gölü yürüyüşleri, kızaklar, peynirler… Gidelim mi? Gidelim!
Şubat tatilinin gelmesini dört gözle beklemek Kars’tandı. Geçen sene tadı damağımızda kalan Kars kampımıza bu sene de gitmek için gün saydık ailecek. Bu sene kış biraz sert geçtiği için kendi adıma hava durumu ile ilgili soru işaretleri yaşasam da 2 hafta boyunca hediye gibi gelen bir hava ile yaşadık 2500 metre yüksekteki karlar ülkesinde, Boğatepe köyünde.
Son iki yıldır düzenli olarak doğada kamp yapmanın çadırda yatmanın nasıl olacağını düşünüp duruyorum. Araştırıyorum, evdeki ahaliyi yokluyorum. Nelerden vazgeçemeyiz? Sınırımız nedir? Yaşamadan bilemeyiz deyip 9 yaşındaki oğlum ve ben yola çıktık. Çok hazırız biz bu kampa! Tüm hayal gücüm, oyunlarım, masallarım cebimde kamptaki çocuklarla eğleneceğiz, ben çok hazırım. Aylar öncesinden hazırım hatta.
Biz bugün mavi kizbocekleri, dere balıkları ile yuzduk, bize tepeden bakan bir atmacayla gozgoze geldik. Hazineler bulduk, dümdüz kurumuş kurbağa ile Polyphylla fullo. Taş yutmus dev obur ağaçlarla karşılaştık. Sandal ağacının kadife dallarını sevdik. Hayvanlar, bitkiler, kuşlar bir bütünlük içindeydik. (20 temmuz 2015)
Bu sene bence bir bitki cadısı olan Beste'nin varlığı ile daha da rengarenkti #dedetepe .. Derenin şekillendirdiği bir ağaç kökünün değerli olduğu, sürekli yeni bir şey yaratmayı teşvik eden doğaya sahip, 4 m bir kayadan atlayabileceğin, soğuk suyun mucizesini anlayabileceğin, bir şelalenin gücünü hissedeceğin, 10 dakikalık yürüyüş mesafesini, dereden giderek 2 saatlik bir maceraya dönüştürebileceğin bir yer burası..
Bu yılın ilk Dedetepe kampı yeni katılımcıları ile başladı. Her kamp farklı bir düzen ve içerikte geçiyor. Buna sebep olan şey çocukların talepleri. Kimi zaman kil yapmak konusunda o kadar istekli oluyorlar ki başından kaldıramıyorsun kimseyi. Kimi zaman da sadece koşuşturmak yeterli olabiliyor. Kil çamurundan çok güzel heykeller yaptık. Teleskopumuzun açılışını yaptık. Uzakları görmek çok şaşırtıcı bir şey. Geceleri ay gözlemi yaptık ki bu şimdiye kadar ayı bu kadr büyük ve net ilk defa görmemiz demek.
Şöyle bir tatil hayal edin..
Her sabah 06:45’te kalkıyorsunuz, zira çocuklarınız 07:00’de kendilerine verilen görevleri yerine getirmek için saat kurmanızı istiyorlar
Kahvaltıdan sonra 40 dereceye yaklaşan sıcaklıkta yürüyüşe çıkıyorsunuz, bu arada derelerden geçiyorsunuz (evet içinden, ve evet yürüyerek).
Dedetepe Ekolojik Çocuk Kampımızın ikincisi tamamlandı. 27 ebeveyn ve 17 çocuk ile muhteşem bir hafta geçirdik. Bu sefer iklim şartlarından dolayı nehir suyu azalmıştı. Son 5 yıldır meyve vermeyen fıstık ağaçlarının, Ağustos kampında hasadını toplamak süpriz oldu. İncirler zaten beklediğimiz meyvelerdendi.
Dedetepe Ekolojik Çocuk Kampımızın birincisi tamamlandı. 16 ebeveyn ve 17 çocuk ile muhteşem bir hafta geçirdik. Katılımcıların ön hazırlıkları, kampa uyumları MUHTEŞEMDİ :) Aşağıdaki fotoğraflar aslında aşağı yukarı neler yaptığımızı anlatabilir ancak an içinde artık fotoğraf çekmenin anlamsız olduğu o kadar çok şey oldu ki yaşamayan birilerine bunları anlatmak çok zor. Hepsinin fotoğrafını çekmek de mümkün değil.