Kocayayla. En çok sevdiğimiz yayla. Geçen yıl karlar bize izin vermediğinden gidememiş sonrasında da kısmet olmamıştı. Bu yıl herhalde çok özlediğimizden uygun zamanı kolladık ve yaylamıza ulaştık. Mayıs ayında Düzce bölgesinde zaten hep yağışlı hava uyarıları ile kampa gidiyoruz. Fakat yerel şartlar sürekli değişik oluyor. Havanın çok enteresan dinamikleri var.
Yeniokul velileri ile daha önce Kocayaylaya gelmiştik. Fakat tabii muhteşem etkisi ve doğası sebebi ile yine gelmek istemişler. Yine yolumuz kocayayla. Hava çok güzel. Tecrübeli veli fazla olunca artık daha hızlı hazırlanabiliyoruz.
Kamp alanımız, deremiz yerinde. Fakat Offroad araçları girmiş geçen haftalarda yaylaya. Ortalığı mahvetmişler diyebilirim. Endemik bitkilerin olduğu alanlarda geri dönülmez tahribatlar yaratmışlar. Buna birde Ormancıların ağaç kesimi sırasında açtıkları yolları ekleyin. Kocayaylada zarar büyüyor bence.
Yılın ilk kocayayla kampı. Mayıs başı olduğundan güneşli bir hava olsa bile gece soğuk bekliyoruz. Öyle de oldu. Gece sular donmuştu. 4 derece ölçen olsada bazı anlarda sıfırın altına düştüğünü tahmin ediyoruz.
Daha çok kampcının görmesini istediğimden dolayı bu sene 2. Kez Kocayayla kampı düzenledik. Tahmin ettiğim gibi kalabalık oldu. Buluşma noktasına bizim geç kalmamız bu senenin en önemli bombalarından biri oldu. Hemen hemen herkes benden önce gelmişti. Durmadan yaylaya tırmanışa geçtik. Yol boyu çiseleme devam etti. Ama hava kuru olduğundan soğuk çok hissedilmedi.
Bu sefer Düzce’nin muhteşem doğasını keşfe çıktık. 6-7 Temmuz 2013 tarihinde Samandere Koyacayla’ ya çoluk çocuk kampa gittik. Kamp öncesi gönderdiğimiz epostalar herkes tarafından çok iyi incelenmiş idi. Samandere şelalesinde buluştuk. Ondan sonrasında yayla 9 km civarında. Yolu çıkarken ineklerini otlatan çoban ile süt ve peynir hakkında konuştuk. Yayla evlerinde bunları ürettiklerini öğrendik. Sonrasında ver elini yayla.