Pürenli Yaylası Çocuk kampı 10-2014

Artık havalar sertleşmeye başladı. Soğuk havalara hazırlıklı ama birazda fazladan güneş beklemiyor da değiliz. Buluşma yerimiz çok güzel. Tüm aileler toplandıktan sonra yaylaya doğru yola koyulduk. 15 km orman yolu tırmanışından sonra yaylaya vardık.

İlk gözlediğim şey cevrede yakacak odun varlığı idi. Çünkü ateşi sabaha kadar sondürmemek lazımdı. Sıkıntı yoktu. Yaylacılar artık gittiğinden evlerin arasına göl manzaralı kampımızı kurduk.

Bu sefer 2 gece konaklayacağız. Bu sebeple ilk günü hazırlık ve keyif işlerine ayıralım diye düşündük. Hemen ateşimizi yakıp yerleşmeye giriştik.

Hazırlıklarımız ateşi biraz daha yemek yapabilmek için kullanmak yönündeydi. Büyük saç mangalımız, linyit kömürü, güveç ve güğüm organizasyonu tamamdı.

Yemek hazırlıklarını erken başlattık. Fakat çocuklar yine bir şekilde ıslanmayı becerdiğinden hemen kurutma askılarımızı yapmak zorundaydık.

Gece soğuk olacağından ateşi büyük tuttuk. Ateş büyüdükçe, keyifte büyüdü. Gece çadır içinde 6 derece sıcaklık ölçtük. Bu dışarıda 2-3 derece civarı demekti.

Yüksek ağaçların arasında olduğumuzdan sabah güneşi geç olsada kanımızı ısıttı. Gün boyu güneşli hava bizi kahvaltı sonrası büyük yürüyüş planlarımıza itti.

Önce yanlış anlama sonucu bir km lik yanlış yöne yürüyüş, sonrasında balıklı yaylasına doğru 10 km lik yürüyüş. Kaplanlar, timsahlar, canavarlar, liderler, mantarlar, perterPan’lar eşliğinde yürüme, uyuma, suya batma, kütük üstünde ekmek helvalarına kadar birçok macera ile gün boyu süren bir yürüyüş.

Ve döndüğümüzde tüm kampı heyecanla bizi bekler ve yemekleri yapmış olarak bizi karşılayacakları hayali..olmadı tabii smile

Tüm kamp uyumuştu tüm gün. Kemik dinlendirmiş. Hemen yemekleri yapmaya giriştik. Gece sıcak içecekler için mucitlik işlerinde başarılı olduk. Deniz Kamacı sağolsun. Hava daha yumuşak idi. Daha sıcak uyuduk. Ama sis gitmedi hiç. Hafif ıslak toplandık ve dönüşe geçtik.

Bu aylarda çadır içinde uyumak için soğuğu biraz daha dikkatle hazırlanmak lazım.

Tekrar başka bir kampta görümek üzere

Ekim 2014

Alpay Oğuş

 

Yorum Ekle