Ormanda kaybolmak için elimizden geleni yapıyoruz. Yön duygumuz üzerine sürekli olarak çalışma yapıyor ve ormanın bu duygumuza kurduğu tuzaklar üzerine bolca konuşuyoruz.
Çocuklarımızın artık köy yaşamında uzaklaştığı ve çevresel faktörleri değerlendiremediği bir yaşam biçimi ile büyüdükleri için farkıdalıkları iyice düşük. Koyunları koruyan bir köpeğe sarılmak için h ızlıca koşabiliyorlar.
Bunları onlara öğretebilmenin yolu ise deneyimlerini arttırmak gerekiyor. Maalesef ki piknik alanlarında, hazırlanmış çocuk parklarında ve AVM lerde bu deneyimleri arttırmanız mümkün değil. Eskiye göre artık aileler bunun farkına varmaya başladılar. YÖM gibi lider okullar sayesinde de aileler bu faydalar konusunda daha bilgili.
Devrilmiş koca bir ağaç buluyoruz. Tabii bu fırsatı kaçırmıyoruz. Oldukça tehlikeli sayılabilecek bir denge oyununa girişiyoruz. Bu yazıları yazarken bu tür çalışmaları yazmak konusunda hep tedirginlik yaşıyorum. Çünkü içerikleri kopyalamak çok yaygın bir davranış biçimi. Bir iki fotoğraftan aslında özünde ne olduğunu bilmeden ve değerlendirmeden benzerini yapmaya çalışmak çocukları tehlikeye atmaktan başka bir şey değildir. O aşamaya kadar tecrübeniz ve öngünüz ile çocukların yeterlilikleri ile ilgili gözlemler yapmış olmalısınız. Hangisi kabiliyetlerinden öte davranma eğiliminde onu biraz dizginlemeniz gerekir, hangisi psikolojik olarak zayıf onu desteklemeniz gerekiyor, hangisinin ayakkabısı yanlış bundan dolayı güvenli basamıyor gözlemlemeniz gereklidir.
Kamp ateşi vazgeçilmezimiz. Odun toplamak ta onun vazgeçilmezi. Hep beraber çalışıyoruz. Güzel bir ateş yakıyoruz. Çocukların enerjileri hala bitmedi. Gece yürüyüşü ise kamplarımızın vazgeçilmezi. Karanlık tüm duyuları harakete geçiriyor.
İyi bir ateş muhabbeti yine şehirdeki yaşamlarımıza ve aslında hayallerimize yaslanıyor. Kimi zaman insanı köşeye sıkıştırsa da bu muhabbetler en sonunda hem bir ferahlığa ulaşır. Hayal etmek işin başlangıcı.
Yazmayı unutuyordum. Akşam ateşine kadar zaman zaman yağan yağmur kesti ve pasparlak yıldızlar tepemizi kapladı.
Ertesi gün ise yakıcı bir güneş karşıladı bizi. Hava 5 derecelere kadar düşmüş olmalı. Gece üşüyenler olmuş. Hemen nedenlerini konuşuyoruz.
Güzel bir kahvaltı ve yürüyüş bu sefer daha zorlu bir parkurdan. Tırmanmalı.
Gölün kıyısında olmak küçük çocuklara 2 kat dikkat etmeyi gerektiriyor.
YÖM aileleri yine enfes bir dayanışma gösteriyor. Mutfaklarını birbirlerine açıyor ve ateş kuralımıza uyuyorlar. Orman masamızda da yaramaz yiyecekler hiç yok.
İyi bir kamp birliği çocuklar için okullarını ve arkadaşlıklarını destekleyen bir unsur. Diğeri ile çekişmediğin ve yarışmadığın bir kamp geçirirsen ancak bu bütünün faydasına oluyor.
Tüm çocukların kendi ihtiyaçları yönünde diğeri ile çekişmeden kendini geliştirdiği kamplar tasarlıyor ve uyguluyoruz.
Kamplarımızda çocuklar yarışmaz, yarıştırılmaz, birbirine örneklenmez, benzetilmez. Her çocuk kendi hamuru içinde bir değerdir. Birbirlerini tamamlayan, birbirlerine çantalarındaki yiyeceklerini ikram eden, tırmanırken el uzatan, çamura saplanan ayakkabıyı almak için zincir yaratanlarız biz. Biri kurbağayı tutansa diğerimiz yemek arayanız biz.
Alpay oğuş