Belentepe Bursa Keles Bölgesinde bir Permakültür Uygulama Çiftliği. Sürdürülebilir yaşam tasarımlarına göre yaşam alanlarını ve topraklarını dönüştürmeye çalışıyorlar. Taner ve Birand çok özverili bir çalışma yürütüyorlar. Uzun sürelerdir bazı temel işler bitmediğinden onları ziyarete gidemedik. Fakat bu Eylül sonu zamanı geldiğini düşündük artık.
Kampa ulaşmak zor olmadı. Herkes iyi organize olmuştu. Çiftliğe vardığımızda bir kahvaltı sofrası karşıladı bizi. Çaylarımızı içtikten sonra Taner bize çiftliği gezdirdi ve kısa bir permakültür tanıtımı yaptı. Son yaptığı yükseltilmiş yataklar halen hasat edilecek ürün dolu idi. Çocukların hepsi önce domateslere daldı.
Daha çok kampcının görmesini istediğimden dolayı bu sene 2. Kez Kocayayla kampı düzenledik. Tahmin ettiğim gibi kalabalık oldu. Buluşma noktasına bizim geç kalmamız bu senenin en önemli bombalarından biri oldu. Hemen hemen herkes benden önce gelmişti. Durmadan yaylaya tırmanışa geçtik. Yol boyu çiseleme devam etti. Ama hava kuru olduğundan soğuk çok hissedilmedi.
Muşmula diye planladık, hurmaya döndü. menekşe diye planladık, aytepe oldu. Evet bu haftasonu bir çok kez plan değişti. Ama çok yürüdük çoook. Evet buluşma yerinde hızlıca toparlandıktan sonra ekmeklerimizi alıp hızlıca Menekşe yoluna girdik. 20 Dk ilerledikten sonra yol bazı arabalar için çamurlu ve kaygan bir hal aldı Bizde 3 arabada toparlandık. Bunlardan 2 si arazi aracı olduğundan diğer ticari aracıda çekme halatı ile çekerek ilerliyor ve yolun sonuna gidecek gibi görünüyor olsakta, çocuklarla araçlardan birinin arızalanması ihtimalini göz önünde bulundurarak hızlıca plan değiştirdik. Yeni planımız Aytepe'de veysel dayıya gitmekti. Muşmulalardan feragat edecektik.
İnönü yaylası kampı , Eksi 5 derece soğuk, 2.5 aylık en küçük katılımcısı ile tam bir “ilk”ler faaliyeti oldu Kampagidelimmibaba için. Yine çok güzel insanlarla beraber bir hafta sonumuzu kazandık. Geçen yıl kardan dolayı çıkamadığımız için inönü yaylasına ulaşamamıştık. Bu sefer kar yoktu. Ama havanın soğuk olacağını biliyorduk. Aramızda ilk denemesi olanlar da vardı.
Yaylaya vardığımızda sis sebebi ile görüş 1000m kadardı. Ama kısa sürede güneş çıktı ve kampımızı güneşli havada kurduk. Yine ilk önce yürüyüş yaparak çevreyi keşfettik. 12 büyük 8 çocuk ile 2 saat süresince her yere girip çıkarak sırrımız olan yerleri aradık çocuklarla.
Değişik tecrübede 62 büyük 29 çocuk bizler, parçalı bulutlu ve yağışlı hava uyarılarını almamıza rağmen menekşe yaylasındaki kampımızı tamamladık. Bu kamp ile birlikte artık sınırlarımızı bir adım üste taşıdığımızı düşünüyorum. Çadırlarımız sırılsıklam oldu ama bizler hep kuru kaldık. Hava bize misafirperver davrandı. Ara ara ciseledi ve tam bastırmadı. İşlerimizi hızlı yapmak için uyardı.
Sabah buluşmamız çok keyifli idi. Ama iyileştirmek lazım. Buluşma saatine uymak önemli bir konu. Sonrasında konvoy halinde ekmeklerimizi aldık. Doğru yaylaya yaylandık. Yolda kestane ve elma için durunca yol biraz uzadı haliyle. Kamp alanımıza ulaştıktan sonra hızlıca planlamaları yaptık. Herkes seçtiği yere çadırını kurdu. Yeni mahalle en kalabalık olandı.
Delmece yaylası kampı için heyecanlıydık, 2. çadır kampımız olacaktı. Geçen sene İpek 2.5 aylıkken gitmiştik ilk çadır kampımıza ve tadı damağımızda kalmıştı. Kampagidelimmibaba ekibi ile cumartesi sabah erkenden yola çıktık. Biraz Eskihisar-Topçular Feribot çilesi(uzun bekleyiş-düzensizlik) çektikten sonra Yalova’ya önce bir kahvaltı mekanına vardık. Burada diğer ekip ile buluştuk. Kamp antrenmanları yapıldı:)
Sıradışı sporlarla ilgilenenler çok iyi bilirler, spora ilk başladığınız yıllar inanılmaz zordur. Sırtınızda 30 kilo çanta yürürken ihtiyacınız olan bir tişörtü çantadan çıkarmak için tüm çantanın boşaltıldığı yıllardır bunlar. Kimisi bu dönemi hızlı geçer kimisi de seneler sonra bile terli tişörtü ile mola vermeye devam eder. Hazırlık ve organizasyon çok önemlidir.
Kampcılık konusunda kendinizi geliştirmek istiyorsanız çocuğunuz olmadan önce bu konuda bir kaç tecrübe edinmenizde fayda vardır ama yapamadıysanız da sorun yok, sorunsuzca uyum sağlayabilirsiniz.
3 günlük planladığımız kamp hava şartları dolayısıyla 2 gün olarak son dakikada değişikliğe uğradı. Sağanak yağmur sebebiyle cumartesi gününü programdan çıkarttık ve pazar - pazartesi olmak üzere 5 aile İzmit İnönü yaylasına doğru yola çıktık.
Bizim için çok heyecanlıydı ve bizim için bu kadar büyük bir grup ilkti. Kişi sayısını gördüğümde aslında endişelenmedim desem yalan olur ama hava güzel olacaktı ve gerisi halledilebilir göründü gözüme. Halledildi de sanırım.. ben lafı uzatmayacağım, bu sefer katılımcılardan dinleyelim hikayeyi :)
Basit yaşamak istiyorum..
Aynı Erin gibi kamplardan dönerken “neden dönüyoruz ki?” sorusunun cevabını bulamıyorum. Sabah saat 06:30 bizim için 06:45 Erin’in için kalk borusu zamanıydı. Bir türlü benim kaldırma çabalarım sonuç vermediğinde Hülya devreye girdi “hadi bakalım kampa gidiyoruz” dediği an Erin yataktan hızlıca doğruldu ve bir gün önce beraber hazırlandığımız için (sanırım) ilk söylediği cümle: