Selam Herkese,
Anlatacak o kadar çok şey var ki..
Her ne kadar eşimle daha önce kamp yapmışlığımız olsa da “keyif” üzerine olduğundan bu kampta farkındalığımın biraz daha artmış olduğunu belirtmek isterim.
Asya ile daha önceki maceramız 6 aylıkken yazlık evin balkonuna kurduğumuz çadırda gerçekleşmişti, tepkisini merak etmiştik ve olumlu sonuç almıştık. Önceki kampı istemeden kaçırdığımızdan bu kamp için çok hevesliydik. Akşam hazırlığımız yaklaşık 3 saat, sabah ise 1 saat sürdü Malum çocuk olunca her detayı düşünmek lazım, düşündüğüm halde ne kadar eksikle yola çıktığımı ise gidince anlayacaktım.
Daha önce yağmur sebebi ile iptal ettiğimiz Soğucak yaylası kampının 2. Planlamasında başarılı olduk. 16 büyük 11 Çocuk ile kampımızı gerçekleştirdik. Yine hiç tanışmadığımız bir çok kişi vardı.
3 günlük planladığımız kamp hava şartları dolayısıyla 2 gün olarak son dakikada değişikliğe uğradı. Sağanak yağmur sebebiyle cumartesi gününü programdan çıkarttık ve pazar - pazartesi olmak üzere 5 aile İzmit İnönü yaylasına doğru yola çıktık.
Bizim için çok heyecanlıydı ve bizim için bu kadar büyük bir grup ilkti. Kişi sayısını gördüğümde aslında endişelenmedim desem yalan olur ama hava güzel olacaktı ve gerisi halledilebilir göründü gözüme. Halledildi de sanırım.. ben lafı uzatmayacağım, bu sefer katılımcılardan dinleyelim hikayeyi :)
Bir rüya ..
Bu kadar yazıp bitirebilirim elbette ve sen sevgili okur aşağıdaki fotoğraflara bakarak rüyayı kendine göre yorumlayabilirsin.
Ancak ben yine de kendi kelimelerimle anlatmaya çalışacağım.
Hafta içi siteye üye olanlara attığım toplu mesajdan geri dönüş yapan aileler içinden 3 aile çıktık bu sabah orman içine :=) Sabah küçük bir kahvaltı ardından yürüyüş. Erin’in arabada bisikleti kaldığı için parkura bisiklet ile girdi. Normal yürüyüş parkuruna değil Neşet Suyunun bisiklet parkuruna girdik. Yürüyüş parkuruna göre daha sakin ve daha fazla orman içi yol var. Katılan ailelerden birinin 1,5 yaşında diğerinin 3,5 yaşında çocukları vardı.
Yine bir sonbahar, yine vazgeçilmezimiz menekşe yaylası. Bu Erin ile 3. kere gidişimiz ancak bu sefer eksikliğini çokça hissettiğimiz bir durum ile karşılaştık: Erin’in yaşıtı bir çocuk olmaması. O yüzden bu yazıya bir duyuru ile başlamak istiyorum. Yeni bir platform olulturmaya karar verdik.
Riva'da eğitim kampını duyunca düşünmeden katılımı onayladım. Tahminlerime göre Erin ile böyle bir kamp bir sürü açıdan avantajlı olabilecekti. Ben de ilk defa oğlumla beraber kamp yapabilecektim. Tahmin ettiğim gibi de oldu. Kısa bir hazırlıktan sonra sabah yola çıktık. Erin 3 gündür kampa gideceğini bildiğinden heyecanlıydı. Kısa bir yolculuk ile kampa ulaştık. Elmas koyunda piknik ve plaj hizmeti veren bir yer çıktı karşımıza. İlk önce çadırımızı kurduk beraber. Erin beraber çadır kurmayı çok seviyor. Ama çadır malzemeleri ile balık tutuyor, poller dikilmeden içine giriyor. Böylelikle bir çadırı ancak 1 saatte kurabiliyoruz. Ama dert değil.
Basit yaşamak istiyorum..
Aynı Erin gibi kamplardan dönerken “neden dönüyoruz ki?” sorusunun cevabını bulamıyorum. Sabah saat 06:30 bizim için 06:45 Erin’in için kalk borusu zamanıydı. Bir türlü benim kaldırma çabalarım sonuç vermediğinde Hülya devreye girdi “hadi bakalım kampa gidiyoruz” dediği an Erin yataktan hızlıca doğruldu ve bir gün önce beraber hazırlandığımız için (sanırım) ilk söylediği cümle: