Kampa Gidelimmi Baba kamplarında tüm ön hazırlığı çocuğunuzla beraber yapmakta büyük fayda vardır. Ona her şeyi anlatabilirsiniz. Haritaları karıştırmak, planlama yapmak, malzemeleri hazırlamak bulunmaz fırsattır. Nerden biliyorlar bilmiyorum ama kamp yapmanın heyecanlandırmadığı çocuk görmedim şimdiye kadar.
Sabah yolculukta giyilecekler evin bir köşesine yerleştirilir. Minik kampcımıza ait malzemeleri, kafa feneri, suluk, düdük, top, vs onun çantasına koyarsınız. Bunları sabah unutmamalısın diye görev verirsiniz. Mesela sabah uyanamıyorsa kulağına hafifce “burada kampa gitmek isteyen kimse varmı” diye fısıldarsınız. Yataktan nasıl fırladığına şaşıracaksınız.
Sıradışı sporlarla ilgilenenler çok iyi bilirler, spora ilk başladığınız yıllar inanılmaz zordur. Sırtınızda 30 kilo çanta yürürken ihtiyacınız olan bir tişörtü çantadan çıkarmak için tüm çantanın boşaltıldığı yıllardır bunlar. Kimisi bu dönemi hızlı geçer kimisi de seneler sonra bile terli tişörtü ile mola vermeye devam eder. Hazırlık ve organizasyon çok önemlidir.
Kampcılık konusunda kendinizi geliştirmek istiyorsanız çocuğunuz olmadan önce bu konuda bir kaç tecrübe edinmenizde fayda vardır ama yapamadıysanız da sorun yok, sorunsuzca uyum sağlayabilirsiniz.
Bizim için çok heyecanlıydı ve bizim için bu kadar büyük bir grup ilkti. Kişi sayısını gördüğümde aslında endişelenmedim desem yalan olur ama hava güzel olacaktı ve gerisi halledilebilir göründü gözüme. Halledildi de sanırım.. ben lafı uzatmayacağım, bu sefer katılımcılardan dinleyelim hikayeyi :)
Bir rüya ..
Bu kadar yazıp bitirebilirim elbette ve sen sevgili okur aşağıdaki fotoğraflara bakarak rüyayı kendine göre yorumlayabilirsin.
Ancak ben yine de kendi kelimelerimle anlatmaya çalışacağım.
Yine bir sonbahar, yine vazgeçilmezimiz menekşe yaylası. Bu Erin ile 3. kere gidişimiz ancak bu sefer eksikliğini çokça hissettiğimiz bir durum ile karşılaştık: Erin’in yaşıtı bir çocuk olmaması. O yüzden bu yazıya bir duyuru ile başlamak istiyorum. Yeni bir platform olulturmaya karar verdik.
Riva'da eğitim kampını duyunca düşünmeden katılımı onayladım. Tahminlerime göre Erin ile böyle bir kamp bir sürü açıdan avantajlı olabilecekti. Ben de ilk defa oğlumla beraber kamp yapabilecektim. Tahmin ettiğim gibi de oldu. Kısa bir hazırlıktan sonra sabah yola çıktık. Erin 3 gündür kampa gideceğini bildiğinden heyecanlıydı. Kısa bir yolculuk ile kampa ulaştık. Elmas koyunda piknik ve plaj hizmeti veren bir yer çıktı karşımıza. İlk önce çadırımızı kurduk beraber. Erin beraber çadır kurmayı çok seviyor. Ama çadır malzemeleri ile balık tutuyor, poller dikilmeden içine giriyor. Böylelikle bir çadırı ancak 1 saatte kurabiliyoruz. Ama dert değil.
Basit yaşamak istiyorum..
Aynı Erin gibi kamplardan dönerken “neden dönüyoruz ki?” sorusunun cevabını bulamıyorum. Sabah saat 06:30 bizim için 06:45 Erin’in için kalk borusu zamanıydı. Bir türlü benim kaldırma çabalarım sonuç vermediğinde Hülya devreye girdi “hadi bakalım kampa gidiyoruz” dediği an Erin yataktan hızlıca doğruldu ve bir gün önce beraber hazırlandığımız için (sanırım) ilk söylediği cümle:
Yarın da Menekşe yaylasında sanırım artık uğurlayacağız. Erin’in de dahil olduğu kamplara kış süresince ara vereceğiz. Bu arada biz anne-baba olarak kışın ne yaparız onu bilemem ama baharda Erin’li kamplar tekrar başlayana kadar biraz evdeki çadırını kurmakla idare edecek görünüyor.
Alpay artık sea kayak yapmakta ve ikinci faaliyeti olan Paşabahçeden yola çıkıp Heybeliye gelme rotasının sonucunda atacakları kampa bize katılıyoruz. Biz dediğim Erin ve ben, kardeşimi de davet edince ettik 3 kişi. Uzun zamandır sırtımda kamp yükü taşımayan ben bir de puset ile Erin’i götüreceğim ve kardeşim de olacak, hmm olur mu?? olur olur diyip yola çıktık.